• Ana Sayfa
  • Dergi Hakkında
  • Yayın Kurulu
  • Yazım Kuralları
  • İndeksler
  • Değerlendirme Süreci
  • Arşiv
  • Duyurular
  • İletişim
ÇAĞDAŞ ARAŞTIRMALARDA TASAVVUFUN KAVRAMSAL SORUNLARI: BİR İLMİ KENDİ METİNLERİ BAĞLAMINDA ANLAMAK /
Cilt/Sayı
2006 19. cilt - 2. sayı - İslami İlimlerde Terminoloji Sorunu-II Özel Sayısı
Yazar

Abdullah KARTAL

Ar.Gör.Dr., Uludağ Üniv. İlâhiyat Fak.

Öz

İlmî bir disiplin olma iddiasına dayanan tasavvuf, gerek araştırma konusu, gerekse de geliştirmiş olduğu terminoloji bakımından diğer disiplinlerden ayrılır. Bu durum, özellikle tasavvuf söz konusu olduğunda, onun yüzleşmek zorunda kaldığı en temel problemin de zeminini oluşturmaktadır. Zira gerek İslâmî ilimler, gerekse batılı disiplinlerin, fenomenal olana yönelmiş olmalarından kaynaklanan nesnel bir dil oluşturma imkânı, fenomenal olanın ötesine (Hakikat) vasıtasız bir biçimde ulaşma kaygısından beslenen tasavvuf için daima bir problem olagelmiştir. Bununla birlikte sufiler tarih boyunca eşref-i mahlûkat olarak gördükleri insanın, her ne kadar tüm insanlar için geçerli olabilecek nesnel bir dil içerisinde olmasa da, Hakikati temaşa edip, duyacak kulaklara aktarabileceği inancından hareketle, geleneği olan bir ilim inşa etme kaygısını daima taşımışlardır. Bu kaygının bir sonucu olarak da sufiler, bir yandan tasavvuf içerisinde olanlara doğrudan doğruya hitap etme, dışında olanlardan ise (tasavvufî hakikatlerin vasıtasız idrakini engelleyen varoluşsal kapalılıklarından dolayı) belirli ölçüde gizleme amacıyla inşa ettikleri işaret dili ekseninde sayısız terim üretmişlerdir. Tam da bu durum bir ilim dalı olma iddiasındaki tasavvufun en temel handikapı olarak, diğer İslâmî ilimlerle ortak bir dil oluşturmasını ve kavram alışverişinde bulunmasını engellemek suretiyle, tasavvufun ilmî statüsünü tartışmalı hale getirmiştir.

 
« Önceki

loading

  • İSLÂMİ ARAŞTIRMALAR DERGİSİ - 2021