1849’da Hindistan’da doğan Emir Ali, oryantalist iddialara karşı İslam’ı ve Hz. Muhammed’i savunmak, Müslüman aydınlara ve İslam’a ilgi duyan gayrimüslimlere de İslam ve Hz. Peygamber hakkında doğru bilgiler sunabilmek için The Spirit of Islam adlı eserini yazmıştır. Emir Ali eserinde genel olarak klasik İslam Tarihi kaynaklarını referans almasına rağmen, oryantalistlerin yaklaşım tarzını benimsemiştir. Mekke dönemini işlerken Hz. Muhammed’in risaletinin ilahî boyutundan ziyade insanî tarafları üzerinde durmuş, mucize ve delail türünden rivayetleri fizikî unsurlarla açıklamış, Kur’an’dan başka mucize kabul etmemiştir. Hz. Peygamber’in Medine’deki uygulamalarının sadece peygamberliğiyle değil, devlet başkanlığı gibi bütün sorumlulukları dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiğini savunmuştur. Müslümanlara öz güven telkin etmiş fakat pozitivizm, rasyonalizm gibi zamanının Batı menşeli fikir akımlarından etkilenmiştir. Siyere yaklaşımı açısından kendinden sonraki Müslüman müellifleri etkileyen Emir Ali, oryantalistlerin Hıristiyanlıktan kaynaklanan yanlış bilgi ve taraflı tutumlarını eleştirirken gösterdiği başarıyı, onların metot ve peygamber tasavvurlarına karşı gösterememiştir.