Doç.Dr.İ.Hakkı ÜNAL
A.Ü. İlahiyat Fakültesi
Üzerinden 14 asır geçmiş olmasına rağmen Hz. Peygamber'i doğru tanıyabilmek ve doğru anlayabilmek hâlâ önemli bir problem olarak karşımızda durmaktadır. Bunu bir problem olarak takdim etmemizin sebebi. Hz.Muhammed ve onun sünnetiyle ilgili 14 asırlık muazzam bir literatürün hiç olmazsa zihinlerde tereddüt uyandıran bazı yönleriyle bir tahlil ve tenkide tabi tutulmaması, üstelik bu malzemeyi kullanarak Onu ve sünnetini tanıtmayı -ya da tanınmaz hale getirmeyi-ısrarla sürdüren kimselerin bulunmasıdır.1 Biz bu makalemizde bazı örneklerden hareketle Hz.Peygamberin konumu ve onu doğru anlamanın önemi üzerinde duracak ve bu konudaki farklı anlayışların tarihi geçmişinden bazı kesitler sunarak birtakım önerilerde bulunacağız. Sunacağımız örneklerin ilk grubunda, Hz.Peygamber'in, hasâisinden sayılan nitelikleri ihtiva eden bazı rivayetleri tahlil ve tenkide tabi tuttuk. Bu rivayetler yer aldıkları kaynaklardan Türkçeye aktarıImasa, daha da vahimi halkın istifadesine sunulan bazı fıkıh ve hadis kitaplarında çeşitli tevillerle ballandıra ballandıra anlatılsa belki de bu tür nakillere temas etmeyi gerekli görmezdik. Ancak halka hizmet ettiği inancında olan fakat sapla samanı birbirine karıştırdığı için birçok müslümanın Hz.Peygamber hakkındaki nezih itikadını zedeleyen bazı insanların bu tehlikeli girişimleri karşısında, doğal olarak meselelerin künhüne vâkıf olmayan halkımızı ve bazı ilgilileri uyarmayı dini bir görev kabul ettik.