Dr. Mehmet Emin ÖZAFŞAR
A.Ü. İlahiyat Fakültesi
İslam kültür tarihinin üzerinde en fazla münakaşa cereyan eden konularından birisi hiç şüphesiz rivayetler konusudur. Bu rivayetlerin tespit ve tahlili meselesi, bütünüyle İslam ilim tarihinin her aşamasında gündemdeki yerini korumuştur. Halen de korumaktadır. Özellikle İslamın klasik devirleri de dediğimiz ilk asırlarda bu alanda ortaya konan mesai müteakip asırları da etkilemiştir. Bilhassa sistematik usul tarzlarının ortaya konulması standart kalıpların egemenliğini de beraberinde getirmiştir. Böylece rivayetlerin, daha genel bir ifadeyle dini metinlerin tahliline ilişkin yöntem söz konusu olunca tarih olarak h. II. asrın sonu hatta III. asrın başı gösterilmiştir. Fıkıh usulünün başlangıcına dair ortaya konan tarih, metinlerin tahlil ve değerlendirilmesine ilişkin usulün de tarihi olmuştur. Halbuki geride kalan ilk iki asır. yani sistematik usul dönemi öncesini kapsayan ilk iki asır bu alanda çok zengin materyal ve mesaiyi içermektedir.